
derken telefon acı acı çaldı ki ben o esnada şu filmi izliyordum. telefondaki şahıs, erhan bu toplantıya mutlaka katılmalısın zira orada bir ağırlığımız olmalı zira pazarlık yapmamız için bu şart, dedi ve ben, tamam, dedim. akşam altı buçukta, sendikada. karnım acıkmıştı. balığı buzluktan indirdim. crump'ın genesis'ine kıvrıldım biraz. süper bi çizgi roman idi. ve crump, süper taramaları olan harika bi adam idi . -kendisini kendime mürşid atadım.- neden sonra balığı fırına attım ve yanına pirinç pilavı yaptım ve sonra onları yedim ve saat altı olmuş idi; sendikaya gidip bir kaç pot kırıp hemen geri döndüm ve genesis'e devam ettim ve kitap bitti ve bunun üzerine şu filmi koydum ve izledim. gece olmuş, uyku vakti gelmişti.
("almanlar soykırım'dan ötürü yahudileri asla affetmeyeceklerdir.")