Perşembe, Mayıs 08, 2008

trajedi

neden sonra akşam oldu.

milan’a, “dışarı çıkalım mı biraz?” diye sordum, “çk!” dedi.

bana bir şeyden dolayı kızgın, ben de o şeyden dolayı bana kızgın olduğu için ona kızgınım.
mp3’ümü kulağıma taktım ve kendimi –tek başıma- yollara vurdum.

son bir yıldır neredeyse hep marilyn manson dinliyorum. arada başka şeyler de oluyor tabiî dinlediğim ama yine fazla uzatmadan boyalı suratıma geri dönüyorum.

sendikaya uğradım. ve orada kendilerinden uzak durarak daha huzurlu olacağıma inandığım bir grup insanın bulunduğunu gördüm ve akabinde bir iki zorlama cümlenin ardından oradan tüydüm.

gerçekten de son zamanlarda böyle bir eğilim edinmiş bulunuyorum. huzur arayan bir insanım. yaradılışım icabı boşuna bir arayış bu, farkındayım, ama yine de yangından kurtarabileceğim bi iki ufak eşya da olabilir diye zavallı bir umut beslemiyor değilim.

uzak durarak huzura ermek. evet…

ama ne kadar uzak dursan da onlar gelip seni buluyorlar. hatta kendilerinden ne kadar kaçarsan o kadar hırsla peşinden geliyorlar; daha bir azimle çörekleniyorlar üzerine, sen konuşana kadar onlar huzur bulamayacaklar çünkü, sana ihtiyaçları var.

rahat bırakın lan beni!

sktirin gidin!

hmmm…

bu ‘onlar’, ‘kötü diğerleri’ muhabbeti beni de almış götürmüştür tırtıl, arz ederim….

sonra –mecburen- eve geri döndüm.

milan mutfakta, bilgisayarının başında bi şeyler arıyordu. bir dergi alıp üzerine oturan insanı usul usul sallayan koltuğumuza kuruldum ve bi makale okumaya başladım. makalede trajedi, bir intikam hikayesi olarak ele alınıyordu. bir ilâhi denge vardı ve trajik kahraman bu dengeyi doğasından kaynaklanan bir arızadan dolayı bozuyor ve buna mukabil kader, tanrı veya o ölçüde başka bir şey, insan aklının alamayacağı genel bir yasa gereği, bunun bedelini, adil olmaya gerek duymadan o kahramana ödetiyordu. trajik kahraman ('benim hayatım sinema lan!' diyen kişi) tanrılara yakın insanlara uzak hissediyordu kendini.

Related Posts:

  • milan'ı uğurlayanBu sabah uyandım. Böylece yeni bir gün başlamış idi. Kalkıp yüzümü yıkadım, kadife pantolonumu ve diğer kışlıklarımı giydim, atkımı boynuma doladı… Read More
  • eve dönüş hafta sonu ankara'ya annemi görmeye gittim. annem orada, bıraktığım yerde turuncu kanepesine oturmuş elişi dokuyor, mani söylüyordu. yalnızdı ve h… Read More
  • sabah oldu ve uyandım ve 2008'in ilk sabahıydı bu ve o vakit, geçen yılları nasıl yaşamışsan gelecek yılları da işte o şekilde yaşayacaksın zira bu … Read More
  • rutintelevizyonda bir sorun çıktı. uyducuyu çağırdım ve risivırı aldı gitti bu. bu gün getirdi. yaptın mı dedim. bişiy yapmadım ama buna rağmen düzeldi, di… Read More
  • anlaşıldıçevresinde olup biten çoğu şeyi anlayamayan bir insanım. fakat bu o kadar önemli değil biliyorum. her ne ise. fakat şu sol taraftaki resim peki, bir n… Read More