Ankara’dayız ve hayatımız boyunca en az becerebildiğimiz şeyi yapıyoruz: Bir takım enstrümanlar yardımıyla keyifli vakit geçirmeye çalışıyoruz.
Bunun için bu kafeye geldik. Amaç kitap okumak, açık havada olmak ve bu arada biraz nargile fokurdatmak…
Lakin zorlanıyoruz.
Zira; ılık bir çayla karşı kaşıya bırakıldık. Kitabımıza odaklanmaya çalışırken ayrıca nargileyi diri tutmak hususunda ziyadesiyle zorlanıyoruz. Rüzgar falan var bir de. Uzun kollu bir şey giymek gerekiyormuş ki onu da ihmal etmişiz.
Demek ki biz pek keyif ehli sayılmayız. Hiçbir enstrüman bu noktada bize yardımcı olamıyor. Belki de ensrümanları kullanmayı beceremiyoruz veya o ensrümanları kullanabilecek bir karakterle donanmamışız…
Hımmm...
Bunun için bu kafeye geldik. Amaç kitap okumak, açık havada olmak ve bu arada biraz nargile fokurdatmak…
Lakin zorlanıyoruz.
Zira; ılık bir çayla karşı kaşıya bırakıldık. Kitabımıza odaklanmaya çalışırken ayrıca nargileyi diri tutmak hususunda ziyadesiyle zorlanıyoruz. Rüzgar falan var bir de. Uzun kollu bir şey giymek gerekiyormuş ki onu da ihmal etmişiz.
Demek ki biz pek keyif ehli sayılmayız. Hiçbir enstrüman bu noktada bize yardımcı olamıyor. Belki de ensrümanları kullanmayı beceremiyoruz veya o ensrümanları kullanabilecek bir karakterle donanmamışız…
Hımmm...