Pazar, Şubat 26, 2012

eski defterler

şimdi, bu ne? bunları bi küçük resim defterine çizmişim. mesela burada ne var? yazmamışım da bi şey. ama ilk karede bi sınıf ortamı var. çorum cumhuriyet lisesi tabii. fakat o kişi neden öğretmen masasında oturuyor? ben neden çatık kaşlarla o kişiye bakıyorum? (bir yazılı anı olabilir mi?) ama üçüncü kareye bakılacak olursa zaten kafamın çok bozuk olduğu bir gün ümiş bu gün. o karede okul müdürüyle tartışıyoruz. izin istiyorum ondan. izin alacak ve ankara'ya kaçacağım. ama müdür, niye, diye soruyor. bi durum var, diyorum, ne durumu, diyor müdür, memur adam madem izin istiyor, devletten bi şey saklayamaz, diyor. ben de aman ya, diyorum, bi izin için sana yalvaracak diilim diyorum ve tam odadan çıkacakken, birden masanın üzerinden atlayıp odasının kapısını üzerime kilitliyor bu müdür. itişmeye başlıyoruz. aç kapıyı, diye bağırıyorum. açmam, bana böyle davranamaz bu okulda kimse, diye karşılık veriyor o da. aç, diyorum, bak şu okulun önüne bin kişiyi toplamak bi telefonuma bakar, aç, diye sallıyorum. (ama korkutuyor bu onu, yutuyor hemen blöfü.)  bu o güne ait bi sayfa. milan'la kavgalıyız. kafam o yüzden bozuk.

ilk karedeki adam cengiz. o aralar sürekli bana geliyor. sendikayla kavgalı. okuluyla da kavgalı. göğsünde fokur fokur fokurdayan bir volkanla yaşıyor. her gün geliyor, o kanepeye uzanıyor ve onu dinleyip dinlemediğimi umursamadan lanet okumaya başlıyor.  ikinci karede neden ağlamaklısın erhancım? üçüncü karede çorum'un stadyumunda koşuyorum. zayıflamak maksadıyla. bitmeyen bir çaba. (her yıl hırsla koşmaya başlar ve kısa bir süre sonra tekrar nutella'lara dönerim.) son karedekiler sanırım kıymet ve turgut. misafirliğe gelmişler ama milan yok. yine küs olmalıyız. nerede bilmiyorum da. nasıl açıklamışımdır arkadaşlarımıza durumu, onu da hatırlamıyorum tabii.
o apartmanın adı neydi yaw? milan'la birlikte yaşamaya başladığımız ilk ev hani. odamda bilgisayarımın başındayım. çok soğuktu o oda. üçüncü karede sendikadayım. bir toplantı var. yine pek heyecanlıyız. yine birbirimizden alıp vermediğimiz bi sürü önemli şey var. toplantı bitiyor ve bahçeli'den bi şeyler alıyorum. ama hep yalnızım. milan yok.

 sendikada yine. ama yönetim odası burası. geyik yapıyoruz. aklımda milan var hep. dipsiz bir kuyu gibi. artık daha fazla dayanabilecek gibi diilim onla küs kalmaya.
spor yapmaya karar veriyoruz. mevsimlerden yaz. cengiz sabahın beşinde gelip, koşmuyor muyuz diyor yine.

Related Posts:

  • 223 derken askere gittim. bi süre son derece fantastik günler yaşadım. böyle böyle sayılı günler bitmiş terhisime az bir zaman kalmıştı. benim gibi kı… Read More
  • eski defterler bunu hilallı günlerimde çizmişim. tek dershanelik birleştirilmiş sınıflı bir köy okulu. 13 öğrencim var. batıkent'teki evimiz burası da. annemin … Read More
  • madde madde 1. gerçekten de ebeveynlerim beni ilerde bir gün mutlaka delireceğim beklentisiyle büyütmüşlerdir. 2. bu gün okula giderken bir çöp konteynerinin ya… Read More
  • erhanbey fındık gacaklarının üzerinde eli alnında aile büyükleriyle poz verirken bilebilir miydi daha o günlerden, kendi hayatıyla ilgili olarak işl… Read More
  • hmm eskiden, bizim oralarda yumurta tokuşturulurdu. şöyle ki: yumurtalar haşlanır, (renklendirilmek maksadıyla soğan kabuklarıyla birlikte yapılır bu iş)… Read More