derinbirdekolte bu günlerde duyarsız kalabileceğim bir konu değildi.
ki zaten bu yüzden uzaylılarla karşılaşan bir köylü gibi heyecanlandım. göz ucuyla son derece terbiyeli bir şekilde olayın gerçekleştiği mahalle bakıverdim ve o vakit bahsi geçen dekoltenin bir travestiye ait olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kaldım.
şahıs cak cak ciklet çiğneyen iri bir insandı.
ister istemez şaşırdım. zira daha farklı bişey bekliyordum. karşılaşmayı umut ettiğim şey bu değildi.
tam yanından geçerken cikletini şlooop diye kulağımın dibinde patlattı bu insan ve arkamdan, “bir selamı da mı çok görüyorsun yakışıklı?!” diye bağırdı. küçük bir çocuk gibi kızarışımla kafa mı buluyordu bilemiyorum ama ben yine de sükûnetimi bozmamaya çalışarak yoluma devam ettim.
lâkin sükûn bir durumda değildim. telaş şeklinde bir şey oldum ama tam olarak nasıl tarif edilebilir o şey bilemiyorum. kalbim tıp tıp atıyordu.
neden sonra bir bara girdim, çantamdan swann’ların tarafı’nı çıkarttım ve kitabımı iki şişe birayla azar azar okumaya, kaldığım yerden, devam ettim.