taşınma

şimdi önce saatimize bakalım. saat dokuzu yirmi sekiz geçmektedir.

evet.

yapmamız gereken işler var. fakat şu ana kadar bu işlerin hepsini bir kompleks bulamaç olarak tasavvur ettiğimiz için -ki, bu her ne demekse- yerimizden kıpırdayıp harekete geçemiyoruz. o halde hemen cümlemizi ögelerine ayıralım ve neymiş ne değilmiş görelim.

1. önümüzdeki günlerde yayın hayatına başlayacak olan bir dergiye bi şey yazmalıyım. bunu mutlaka bir iki gün içerisinde tamamlamam gerekiyor. lakin duygusal bir kilitlenme içerisindeyim; hikayenin başına geldiğim anda uyku basıyor kendimden geçiyorum ki eyvah eyvah...

2. taşınıyoruz.
-telefon, doğalgaz, elektirik işlerinin halledilmesi gerekiyor.
-kolileme işine başlanılmalı
-ulan, yani ne diyeyim, taşınma işte, ağır iş

3. iki sayfa da karikatür çizmem lazım.

bunlar bunlar bunlar yani.

evet, şimdi bunları bu şekilde birbirinden maddeler halinde ayırdık ve ne oldu? bi şey oldu mu? hayır.

1. öğleye kadar torlak çelebi'yle uğraşayım. en azından şimdiye kadar yazdıklarımı hizaya sokayım.
2. öğlenden sonra gideyim elektirik işini halledeyim. doğalgazı da milan yapar.
3. gece bu odayı kolilerim.

bu gün için de bu kadar yeter. daha ne olsun.
telaşa ne gerek var?

peki.