tag:blogger.com,1999:blog-80065903054335656292024-03-19T12:34:00.091+03:00erhanerhanUnknownnoreply@blogger.comBlogger233125tag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-500694176081141762018-03-03T22:00:00.003+03:002019-02-23T23:21:07.372+03:00ne okusam?<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
bi karar aldım, aynı anda birden fazla kitap okuma huyumdan vazgeçiyorum, fakat ne okusam?<br />
<br />
önce, <i>böyle buyurdu zerdüşt</i>'ü okuyayım dedim, şöyle adamakıllı. derken birden belki de bu aralar beni bir takım yoğun duygulara şey edecek bi şey mi okusam mı, dedim, zira bir peygamberi, ki o peygamber nietzsche bile olsa, dinleyebilecek halde değildim sanki ve böylece, bak, <i>durgun don</i>'un tam zamanı işte, diye düşündüm.<br />
<br />
veya şu <i>kırmızı pazartesi</i> de olabilirdi. ne zamandır bir kez daha okumak istiyordum.<br />
<br />
derken, dur, dedim kendime.<br />
<br />
sadece felsefe tarihi oku, dedim. diğerleri beklesin dedim, şu bir yıl boyunca başka bi şey girmesin kursağından, odaklan, dedim; işcisin sen, işci kal, giy şu tulumları, dedim.<br />
<br />
büyük laf etmiş oldum bu vesileyle; kendim bile kendine inanamadı; ama dur bakalım nolacak.<br />
<br />
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-82357230110066756212018-02-17T00:12:00.000+03:002018-02-17T00:34:29.712+03:00büyükler<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg4xMgM4FiVqAUCToAu97cd_sYfPd8EaI-lHQR1QdSId9c5xphEXjAFLPTwytxGZJfp3J8CTOm5FaWO8nfiwgHyCdLt6r8mGa5Opv-PEdCy1_gPS83eEJ6cjekx-AOf5r1aqlzVh9ROO_9/s1600/ba.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="986" data-original-width="1313" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg4xMgM4FiVqAUCToAu97cd_sYfPd8EaI-lHQR1QdSId9c5xphEXjAFLPTwytxGZJfp3J8CTOm5FaWO8nfiwgHyCdLt6r8mGa5Opv-PEdCy1_gPS83eEJ6cjekx-AOf5r1aqlzVh9ROO_9/s640/ba.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
neden sonra şimdi napsam diye düşündüm. bu aralar pek bi şey yapmıyorum fakat sık sık şimdi napsam diye düşünüyorum. (çelişkilerin bir insanıyım.)<br />
<br />
benim gibi adamlar gerçekten çok mantıksız adamlar: ne biçim yaşıyoruz? biri buna dur demeli. yani biri benim gibi adamları bi yerde toplayıp, arkadaşlar siz napıyosunuz, olur mu hiç böyle şey diye azarlamalı.<br />
<br />
bizim biraz büyük sözüne ihtiyacımız var. bi büyüğüm de kalmadı ki fakat sevgili dostlarım. şöyle yanına varıp kendisinden öğütler alabileceğim bir büyüğüm.<br />
<br />
(böyle saçmalık olur mu ya?)<br />
<br />
agota kristof'u bitirdim. keyifle okudum ama sanırım benim yazarım değil. şu carver gibi birini bulsam da bi süre onunla takılsam, ne güzel olur.<br />
<br />
bi keresinde twitter'da kimi okusam diye sormuştum da semih gümüş, carver'ı oku diye twit atmıştı. ne güzel bi davranış. dediğini yaptım ve hemen carver'ın <i>aşk konuştuğumuzda ne konuşuruz</i>'unu aldım. ve vuruldum. borges'in, calvino'nun ve marquez'in (bunlar benim olimpos'umun tanrılarıdır,)yanına koydum onu hemen, sonra türkçe'de yayımlanmış neyi varsa hepsini okudum. hâlâ da okuyorum.<br />
<br />
bi şeyler çizmek istiyorum.<br />
<br />
kristof'un ardından murakami'nin kadınsız erkekler'ini okumaya başladım. bu murakami'den okuyacağım ikinci kitap olacak. ilki sahilde kafka'ydı. ama sanırım o da hiç bir zaman olimpos'umda kendine bir yer bulamayacak.<br />
<br />
rım rım rım...<br />
milan dedim, (akşam, büyük parkın orada çınar evi diye bi mekan var, orada otururken,) bizim sülale hiç büyüyemeyen çocuklardan oluşan bir sülaleydi, milan, dedim, çok sevildim fakat aydınlatılamadım güzel hanımım, dedim.<br />
<br />
bu memleket beni çok üzüyordu sayın seyirciler.<br />
<br />
<br />
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-43046619549724000332018-02-13T23:41:00.001+03:002018-02-16T11:07:15.629+03:00bir gün daha<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCIDhoyymWWR8q3-IrpITvSiY6FFFFTxk6YmXdZwmAzGHRuC9be9-8vhSzW603KdTiXPZVkBrt7k2Sx8EL7Qc1QeSoKV2Izriw7XogUFjWV97noWxBBPLqz3_Ro8oRXT4O0DYkzC708tDa/s1600/Ekran+Resmi+2018-02-12+08.09.37.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="902" data-original-width="1294" height="446" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCIDhoyymWWR8q3-IrpITvSiY6FFFFTxk6YmXdZwmAzGHRuC9be9-8vhSzW603KdTiXPZVkBrt7k2Sx8EL7Qc1QeSoKV2Izriw7XogUFjWV97noWxBBPLqz3_Ro8oRXT4O0DYkzC708tDa/s640/Ekran+Resmi+2018-02-12+08.09.37.png" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
sabah altı otuz'da alarm marifetiyle uyandım.<br />
<br />
milan kalk, dedim.<br />
<br />
bi beş dakika daha uyuyucam, dedi milan.<br />
<br />
derken ben de uyayakaldım fakat bir müddet sonra hanımımın, erhan kalk, diye seslenmesiyle bir kez daha uyandım ve kalktım. kahve suyu koydum. banyoya gittim ve orada rutin bir takım hareketler söz konusu oldu.<br />
<br />
milan giyinirken ben kahveleri hazırladım. kahvelerimizi içmek üzere kanepelerimize geçtik ve ipad'i elime aldım ve twitter'ı açtım ve hemen moralim bozuldu. bi salak, kayserili bilim adamlarının borla çalışan tank yaptıklarını yazıyordu. şaka yapmıyordu. trollemiyordu.<br />
<br />
milan, erhan bırak onu da biraz konuşalım, gidicem ben ya, dedi.<br />
<br />
ipad'i hemen yanıma bıraktım ve baktım hanımıma, evet, dedim, bi şey anlatsana erhan dedi hanımım.<br />
<br />
şu öğretmene yapılanları izledin mi milancım, dedim.<br />
<br />
ay evet, dedi milan, ne hale geldi okullar, diye karşılık verdi, ama iyi oldu belki bi şeylerin tartışılmasına vesile olur böyle şeyler, dedi.<br />
<br />
ben, ama yazık oldu öğretmene, dedim, eşinin falan yüzüne nasıl bakacak şimdi, çok utanmıştır, dedim.<br />
<br />
neden sonra, ay geç kaldım, diyen hanımım hemen kalktı, son bir yudum daha çekti kahvesinden ve botunu giyip, yanağıma bir öpücük kondurup, sabah karanlığında kayboldu gitti.<br />
<br />
yalnızlık kaleme geri döndüm.<br />
<br />
star trek discovery'nin son bölümü gelmişti, izlemeye çalıştım fakat izleyemedim. zira çok kötü.<br />
<br />
bu aralar metin and'ın 'osmanlı tasvir sanatları'nı karıştırıyorum. o kitaptan bi kaç minyatür aldım ve bloguma yükledim. minyatürde çizgi roman tadı var. çok seviyorum. minyatürcüleri, onların naif dünyalarını falan çok seviyorum.<br />
<br />
bir müddet böyle minyatürleri izleyerek zaman geçirdim ve sonra kalktım, kahvaltı hazırladım: zeytin, peynirler, iki yumurta, milan'ın yoğurt ve bir takım salatalık malzemeyle yaptığı çok lezzetli bi şey ve patates kızartması vardı kahvaltıda. bal yoktu, balı dün bitirmiştim.<br />
<br />
sonra yeşil kanepeye uzandım ve taa ne zaman önce aldığım moebius ve jodorowsky'nin incal'ini okumaya başladım tekrar. biraz okudum. neden sonra tekrar bilgisayarın başına geçtim, ama bilgisayarın başına geçmeden önce, incal'ı okurken, ulan ne zamandır roman okumuyorum, bi roman bulayım ya, diye düşünmüştüm. kitaplar klasörümde binlerce kitabım var. agota kristof 'un "dün"ünü kindle'ıma yükledim. bi türk kahvesi yaptım ve sallanan koltuk diye tarif edebileceğimiz bir koltuğa kuruldum ve kitabı okumaya başladım.<br />
<br />
fakat bu çok uzun sürmedi. 1'de toplantım vardı. duş almalı, bi gömlek ütülemeliydim. bu dediklerimi yaptım ve manasız bir toplantıya böylece bi kaç dakika geç kaldım.<br />
<br />
öğlenden sonra iki dersim vardı: proje hazırlama ve felsefe. proje hazırlama'da kitap okuyoruz. ben çehov'dan bi kaç hikaye okudum. birinde ceberut bir kadının hayatına girmesiyle görünmez hale gelen bir adamın hikayesi anlatılıyordu. felsefe dersinde ahlak felsefesi yaptık. ahlaken iyi diye değerlendirilen bazı eylemler etik olarak kötü olabilir mi sizce çocuklar?<br />
<br />
sonra eve döndüm.<br />
<br />
telefonun şarjı bitmek üzereydi. biraz dolsun da dedim, sonra bornova'ya doğru biraz yürürüm dedim.<br />
<br />
youtube'da "Dr. Mehmet Ö. Alkan ile 150. yılında Das Kapital’in Türkiye’deki Serencamı" diye bi video izledim ve şarj doldu ve yola çıktım.<br />
<br />
hava biraz serin fakat güzeldi. ne güzel uzun yürüyüşler yapmaya başlamıştım bir ara. sonra kış gelmiş ve ben yine evde pinekler olmuştum.<br />
<br />
yol boyunca rabarba potcastı dinledim.<br />
<br />
milan'la büyük park'ta bi kafede buluşacaktık. buluştuk. fakat bir çay bile içmeden arabamıza atladık ve eve geri döndük.<br />
<br />
hemen yemeklerimizi hazırladık. mantarlı bi şey hazırladı milan. ben sevmiyorum mantar. kendime ton balıklı makarna yaptım. salata malata. <i>le casa del papel</i> eşliğinde karınlarımızı doyurduk. ve kapı çaldı. küçük odanın tavanında bir su sızma problemi var. sorunun muhatabı komşu bir ustayla geldi ve suyun sızdığı duvar incelendi ve gitti sonra onlar.<br />
<br />
bu arada milan bi saatliğine uyumak üzere yatağa geçti.<br />
<br />
çay yaptım. agota kristof'u açtım tekrar. enfes bi şeymiş. bu gece bitiririm heralde...<br />
<br />
saat 23.35.<br />
<br />
milan hâlâ uyuyor. bi ara uyandırmaya çalıştım onu ama yok. kalkmıyor. sonra gecenin üçünde kalkacak sabah kadar uyuyamayacak.<br />
<br />
evet. işte böyle.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-56343463621501333182018-01-25T12:30:00.003+03:002018-01-25T12:30:39.760+03:00İnananlar mutludur. Şüphe edenler ise bilgili.<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbxaVS9TnPyEL1qJSflmfFfojR2fLtsofZBISFYLMGjoiWO7JJdx4FXmTOAMdpvbG6d9cW1QI7EAmC_TJDNhmZUaYwYXIzJ0V-QtGt3s0yx8nzlWn4VPaomu2IlmM8YKhdpGsjh5j8Jrn4/s1600/DR_3oMJX0AAc2pF.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="371" data-original-width="592" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbxaVS9TnPyEL1qJSflmfFfojR2fLtsofZBISFYLMGjoiWO7JJdx4FXmTOAMdpvbG6d9cW1QI7EAmC_TJDNhmZUaYwYXIzJ0V-QtGt3s0yx8nzlWn4VPaomu2IlmM8YKhdpGsjh5j8Jrn4/s640/DR_3oMJX0AAc2pF.jpg" width="640" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<left>Sava<span class="s1">ş</span>a hayır diyemiyoruz. Fakat <b><a href="https://t.co/ieI4gl5kjN" target="_blank">sava<span class="s1">ş</span> ne i<span class="s1">ş</span>e yarar?</a> </b></left><br />
<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="p1">
<b><br /></b></div>
<div class="p1">
"İnananlar mutludur. Şüphe edenler ise bilgili." (Edgar Allan Poe)</div>
<div class="p1">
<br /></div>
<div class="p1">
Biraz önce iki kitap sipariş ettim. Biri <b><a href="http://www.idefix.com/Kitap/100-Objede-Dunya-Tarihi/Prestij-Kitaplari/Tarih-Prestij/urunno=0001709253001" target="_blank">şu</a></b>. diğeri de <b><a href="http://www.idefix.com/Kitap/V-For-Vendetta-Ozel-Edisyon/Cizgi-Roman/urunno=0001738740001" target="_blank">bu</a></b>. Satın alma saadeti.</div>
<div class="p1">
<br /></div>
<div class="p1">
Semerkant’a giden İzvestia gazetesi muhabiri, Enver Paşa’yla yaptığı mülakatı şöyle aktarmaktadır:</div>
<div class="p1">
<br /></div>
<div class="p1">
<div style="text-align: left;">
</div>
<blockquote class="tr_bq">
“Yataktan kalkar kalkmaz bir Türk subayı gelip emir ile görüşebileceğimi bana haber verdi. Derhal indim ve subayla birlikte genel karargâha gittik. Semerkant güzel bir Asya şehridir. Fakat beni en çok şaşırtan nokta bütün halkın son zamanda silahlandırılmış olmasıydı. Bu silahları nereden buldular? Bu silahları kim dağıttı? Semerkant birlikleri pek çoktur. Bana öyle göründü ki, Enver’in ordusunda her alay başka bir ırka mensup erlerden oluşmuştur. Fakat bu birlikler oldukça iyi donatılmıştır. Bununla beraber her ırk kendi milli kıyafetini korumaktadır!Türk subay ve erleri pek çoktur. İşte genel karargâha geldik. Burası taştan yapılmış güzel bir binadır. Kapıda nöbetçiler bekliyor. Bir Türk albayı bizi karşıladı. Bu, kurmay başkanı Nüzhet Bey’di. Emir, odasına girdiğimizde bizi bekliyordu. Enver’in resmini daha önce görmüştüm. Fakat bugünkü emir ile dünkü Enver Paşa birbirinden pek farklıdır. Bugünkü Enver siyah sakalıyla tanınmaz bir adamdır. Başında arkaya atılmış büyük bir Sibirya kalpağı var. Emir, siyah bir Çerkez elbisesi giyiyordu. Bir yanda tabanca, hançer, göğsünde fişeklikler vardı. Enver bu haliyle korkunç ve heybetli görünüyordu. Arkasında duvarda büyük bir kurmay haritası asılı, masasında iki telefon, kağıt üzerine koymak için kullanılan, ağırlık görevini gören parçalar, Türk ve Avrupa gazeteleri var. Enver elini yıkadıktan sonra görüşmemiz başladı.</blockquote>
</div>
<div class="p1">
<br /></div>
<div class="p1">
Yazının devamı <b><a href="https://medium.com/@mehmetcavidbey/rus-i%CC%87zvestia-gazetesinin-enver-pa%C5%9Fayla-m%C3%BClakat-8d055cb1095d" target="_blank">şurada</a></b>.<br />
<br />
<b><a href="https://oggito.com/kitaplara-nasil-not-alinir-03201726047" target="_blank"><br class="Apple-interchange-newline" />Şurada</a></b> kitaplara nasıl not alabileceğimize dair bi yazı var:</div>
<div class="p1">
<br /></div>
<div class="p1">
<blockquote class="tr_bq">
"Bir biftek aldınız ve onu kasabın buzdolabından kendi buzdolabınıza aktardınız. Ama bu bifteği tüketip kanınıza karıştırmadan kelimenin gerçek anlamıyla ona sahip olamazsınız. İddiam şudur ki, kitapların da size herhangi bir faydası olması için kanınıza karışması gerekir." </blockquote>
<br /></div>
<div class="p1">
<br /></div>
<div class="p1">
Slavoj Zizek kendisiyle yapılan bir röportajda şöyle diyor:<br />
<blockquote class="tr_bq">
<br />
"Orwell’ın 1938’de yazdığı harika bir deneme okudum. Tipik sol liberallerin harika bir analizini yapmış. Değişim istediklerini ama bunu ikiyüzlüce yaptıklarını söylüyor: Değişim istiyorlar ama sanki hiçbir gerçek değişim olmayacağını netleştirmek için yapıyorlar bunu." </blockquote>
<br />
Röportajın tam-metin çevirisi <b><a href="https://dunyadanceviri.wordpress.com/2009/10/29/slavoj-zizek-ile-roportaj-tam-metin-jonathan-derbyshire/" target="_blank">şurada</a></b>.<br />
<br />
Dimitrov:<br />
<blockquote class="tr_bq">
Faşizm, büyük emperyalistlerin çıkarlarına hizmet etmekle birlikte, kitlelere, kendisini aldatılmış bir ulusun kahramanı biçiminde tanıtır. Alman faşizmi örneğinde de görüleceği gibi, kitlelerin ateşli ulusal duygularından yararlanır." </blockquote>
<div class="p1">
<br /></div>
<div class="p1">
Marx:<br />
<blockquote class="tr_bq">
"Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini istemek, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor."</blockquote>
<br />
<br /></div>
</div>
<left>
<iframe allowfullscreen="true" frameborder="0" height="220" src="//coub.com/embed/zpir6?muted=false&autostart=false&originalSize=false&startWithHD=false" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;" width="220"></iframe>"</left>31 Temmuz 1947’de, Pulitzer ve Nobel ödüllü yazar John Steinbeck ile “dünyanın en büyük savaş fotoğrafçısı” olarak anılan foto muhabiri Robert Capa Moskova’ya vardılar. Soyvetler Birliği’ndeki gündelik hayatı bizzat görmek ve kayıt altına almak niyetiyle başladıkları 40 günlük gezi, Moskova’nın ardından Kiev, Stalingrad, Tiflis ve Batum’a uzanacaktı."<b><a href="https://vesaire.org/john-steinbeck-robert-capa-sovyetler/" target="_blank"> John Steinbeck ile Robert Capa Sovyetler’de ne gördüler? </a></b><br />
<left><b><a href="https://www.youtube.com/channel/UCD8FD4RQeCu5_oAQ4-rLw2A" target="_blank"><br /></a></b></left>
<left><b><a href="https://www.youtube.com/channel/UCD8FD4RQeCu5_oAQ4-rLw2A" target="_blank">Nuri Bilge Ceylan</a></b>'ın resmi YouTube hesabı. Dün bütün gece buradaki videoları izledim. Kanalda NBC filmlerinin kamera arkası görüntüleri var. Ceylan'ın çalışma yöntemi, canından bezmiş oyuncuları, sahicilik arayışının bir platformu olarak platolar, vs. </left><br />
<left><br /></left>
<left>Bu aralar Pascal'ın '<b><a href="https://www.iskultur.com.tr/dusunceler.aspx" target="_blank">Düşünceler</a></b>'ini okuyorum. Hani şu meşhur tabirin yer aldığı kitap:</left><br />
<left><br /></left>
<br />
<blockquote class="tr_bq">
İnsanın beyhudeliğini tam olarak anlamak isteyen birinin, aşkın sebeplerini ve sonuçlarını düşünmesi yeterlidir. Aşkın sebebi bir <i>Je ne sais quoi'</i>dır.* Comeille. Ve sonuçları dehşetengizdir. Bu <i>Je ne sais quoi</i>, bu farkma varamayacağımız kadar küçük şey, yeryüzünün tamamım, bütün hükümdarları, orduları, bütün dünyayı sarsar.<br />
Kleopatra'ınn burnu biraz daha küçük olsa, dünyanın hali bambaşka olurdu.</blockquote>
İnsanın elinin altında ömür boyu olması, dönüp dönüp bakılması gereken kitaplardan.<br />
<br />
Herneyse bu günlük bu kadar mesai yeter.<br />
<br />
<left></left><br />
<span style="font-size: x-small;"><left>*</left><i>Je ne sais quoi: </i>bir seyi ya da bir kisiyi ozel/cekici yapan, benzerlerinden ayiran, anlatmasi zor nitelik</span><br />
<span style="font-size: x-small;">* en üstteki fotoğrafta neşet ertaş, babası muharrem ertaş ve ailenin geri kalanını görüyoruz.</span><br />
<left><br /></left></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-40609045351228889852016-08-31T22:38:00.002+03:002018-01-25T23:40:47.603+03:00Vedat Türkali'yi kaybettik<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4t4HFkrB2Fm2v1nE2dgaA0OLXX5SXJg1LNb0imMeaqgNAPj7gbCM8UwjCP_870QKDRExcCkXEZEFcK2YiyVveRXzRGXE-mkoY-bFPyRjsuHSb6k3HDhcFZdAWy2MbN7fuw-wR2lWg9qne/s1600/vedat-turkali-4-.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="928" data-original-width="728" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4t4HFkrB2Fm2v1nE2dgaA0OLXX5SXJg1LNb0imMeaqgNAPj7gbCM8UwjCP_870QKDRExcCkXEZEFcK2YiyVveRXzRGXE-mkoY-bFPyRjsuHSb6k3HDhcFZdAWy2MbN7fuw-wR2lWg9qne/s200/vedat-turkali-4-.jpg" width="156" /></a></div>
Gece bi ara bi rüya gördüm. Şimdi tam yazmaya oturduğumda geldi aklıma ama ne gördüm, hatırlayamıyorum.<br />
<br />
Ha. Şahin Ö. vardı. Sanırım konu onun başarı öyküsüydü ve onun karşısında benim hayatımı nasıl harcadığım üzerine bi endişe üzerine kurulmuştu. Benden daha iyi çiziyorlar, benden daha iyi entelektüeller falan.<br />
<br />
*** *** ***<br />
<br />
Derken uyandım. Her uyanışı moral bozucu bi hastalık olarak yaşıyorum.<br />
<br />
Havalar ısınmadan şu kargoyu göndersem iyi olacak diye düşündüm hemen. Ama önce kahvaltı hazırlayayım dedim. Fakat peynir kalmamıştı ve bi kaç dilim ekmek vardı ancak. Ekmek olmasın, dedim, zaten ekmeği kesmem gerekmiyor mu? Artık bi diyet programına ciddi ciddi başlamam gerekmiyor mu?<br />
<br />
Bu şekilde biraz düşündüm.<br />
<br />
Sonra, pastanede kahvaltımı yapmaya, oradan Yurtiçi Kargo’ya yürümeye karar verdim. Fakat önce bi kahve içip kendime gelsem iyi olacaktı.<br />
<br />
Kahvemi hazırladım. Koltuğa kuruldum, Twitter’a baktım, diğer yerlere baktım, Birgün’e göz gezdirdim falan.<br />
<br />
Sonra çıktım işte yola.<br />
<br />
Kargoyu hallettikten sonra, çıkmışken bi de markete uğrayayım, dedim. Uğradım ve bi kaç şey aldım.<br />
<br />
Özellikle incir. İncir dünyanın en güzel bi kaç şeyinden biri.<br />
<br />
Eve döndüğümde Vedat Türkali’nin öldüğü öğrendim. Üzüldüm tabii. Sevdiğim saygı duyduğum bi insandı. Bir Gün Tek Başına’yı herkes gibi ben de okudum ve o yıllarda çok fena etkilenmiştim romandan.<br />
<br />
Yürürken, Muse dinledim. İnsan coşuyor tabii. Ve bi kaç fikir falan birden hücum ediyor. Sanırım öykü öykü bi kitap yapacaım. Bir benhayattayken kitabı.<br />
<br />
<br />
*** *** ***<br />
<br />
21.11<br />
Sonra kıymalı makarna yaptım. Bir kaç yazı üzerinde çalıştım. Bu Scrivener iyi bi şey. Çok kullanışlı ve toparlayıcı bi yanı var.<br />
<br />
Bi şey okumadım fakat.<br />
<br />
Onun yerine dizi izledim falan. Stranger Things diye bi dizi varmış, çok iyimiş, belki birazdan başlarım.<br />
<br />
Tatil de bitti bitecek.<br />
<br />
*** *** ***<br />
<br />
00.42<br />
Ve uyuyakaldım. Bi ara kalktım, uyanmaya çalıştım, bilgisayarın başına geçtim fakat sonra tekrar kanepeye attım kendimi ve uyku tekrar içinde kendimi kaybettiğim bi şey oldu. Bu bir müddet böyle devam etti ama nefes almakta zorlandığım ve bir takım tuhaf sesler çıkarttığım ve bu sesleri nasılsa duyabildiğim için uyandım. Hemen bi çay hazırladım. Yüzümü yıkadım ve bir kez daha bilgisayarın başına, uykum açılsın diye, geçtim. Birden İstiklal Marşı çalmaya başladı. Yüksek sesle, sanırım bi araba hoparlöründen falan yayın yapılıyordu. Hemen sesin geldiği yöne koştum ve o vakit bir grup teyze ve amcanın ayağa kalkıp, esas duruşta durup, marşa eşlik ettiğini gördüm.<br />
<div>
<br /></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-27732152552951872622016-05-15T20:37:00.000+03:002018-01-25T23:39:35.956+03:00tolstoy<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinJClyfW1AhP-HHoQrJ45N0Rd8wyb6misQ-arJ12_q8DqAUR2VHO-9WwpxQ4PuCi0YZQ3tvWwNfwCp7l2Nnz2eR5F2moXT1jUI-S2P9GjwozlM6wnZn_dht62usgzETFk-CFzK0gwjOZFK/s1600/artist_153496.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="402" data-original-width="402" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinJClyfW1AhP-HHoQrJ45N0Rd8wyb6misQ-arJ12_q8DqAUR2VHO-9WwpxQ4PuCi0YZQ3tvWwNfwCp7l2Nnz2eR5F2moXT1jUI-S2P9GjwozlM6wnZn_dht62usgzETFk-CFzK0gwjOZFK/s200/artist_153496.jpg" width="200" /></a></div>
tolstoy’u (henri troyat) az önce bitirdim.<br />
<br />
sonya hakkında ne söylenebilir? Aslında her evde değişik şekillerde (veya düzeylerde) çok sık tekrarlanan şeyler.<br />
<br />
ama tolstoy bir dev. biraz şamatacı, dramı seviyor ama bir dahi.<br />
<br />
karısı bir dahinin karısı olmaktan ötürü gurur duyuyor, ona hayran ama o adamın o kitapları yazmasına neden olan şeylere tahammül edemiyor.<br />
<br />
hep böyle olur. anlayabildiğimiz kadarını isteriz ama anlayamadıklarımız o kadar çoktur ki hep istemediğimiz şeyler olur hayatta.<br />
<br />
<br />
bak ben de tolstoy babamız gibi yazmaya başladım.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-52361576045532754472016-03-06T20:36:00.000+02:002018-01-26T00:18:01.230+03:00müzik dinleyelim<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmC2jFxZXULSGxFVyFKegwy0SApv31S4lQI8tMbgXpo7oLiFUGQKah2D4a8I87ul0OsV7FjNX03MpdT46ysfCPrQcntP54woZmNtUPHUrQscJux_JuoIMUXclX_uNGzS6HQcnhYYWKHQ9w/s1600/Ekran+Resmi+2018-01-26+00.16.50.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="620" data-original-width="552" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmC2jFxZXULSGxFVyFKegwy0SApv31S4lQI8tMbgXpo7oLiFUGQKah2D4a8I87ul0OsV7FjNX03MpdT46ysfCPrQcntP54woZmNtUPHUrQscJux_JuoIMUXclX_uNGzS6HQcnhYYWKHQ9w/s200/Ekran+Resmi+2018-01-26+00.16.50.png" width="177" /></a></div>
milan hâlâ uyuyor. az önce yanına gittim, hemen gözlerini açtı, "uyandın mı?" diye sordum, "yok," dedi. dün belki satın alırız diye bi yer baktık. orman kenarında, önünden ırmağımsı bi şeyin aktığı bi yer. pek kıytırık bi yer idi. ne kare ne üçgen ne yamuk bi biçimi vardı, biçimsiz şey pek mahzun pek zavallı bi şey oluyor. sonra eve döndük. öte yandan kulağımda hâlâ bir problem var. neden doktora gitmiyosun? daha bi sürü şey için gitmen lazım, göstermen lazım kendini; neden gitmiyosun? müzik dinleyelim.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-22380978731007316712016-03-04T20:35:00.000+02:002018-01-26T00:24:53.505+03:00ev ziyareti<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6FDuRoI3Wr9wPLORFvkHV2y6NQGenb0ft0_R7585L_SxJpPdul3E-t1r3S4TAQWNNkocJMrX8zS9KQ4n8oYAr1Zfb6YcGyoszuNxQgJqKl6QEiwCYQsCqnMiX1HKFMT0nG3_n2cBUYgWg/s1600/Ekran+Resmi+2018-01-26+00.23.53.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="780" data-original-width="1008" height="308" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6FDuRoI3Wr9wPLORFvkHV2y6NQGenb0ft0_R7585L_SxJpPdul3E-t1r3S4TAQWNNkocJMrX8zS9KQ4n8oYAr1Zfb6YcGyoszuNxQgJqKl6QEiwCYQsCqnMiX1HKFMT0nG3_n2cBUYgWg/s400/Ekran+Resmi+2018-01-26+00.23.53.png" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
canım okuyucum, güzel kardeşim. bornova'da ikamet eden bir grup devrimci olarak yeni ev alan bir arkadaşımıza hayırlı olsun ziyaretine gidiyoruz. para denkleştirip altın aldık, o da muhtemelen zeytinyağlı yaprak sarmasıyla falan bizi bekliyordur. sevgiler.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-84207618179337275752016-02-29T20:34:00.000+02:002018-01-26T00:26:30.599+03:00murat menteş<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAuZKCq4a7F_VeNKJuxuv5HOM1GxZNkOPeW3llJ1teEz0XjtRBbnfd2G6ntVM4iaj_O88qJkkimYI_PYCd4ac65mQaV-q5o8oBH4SZBOQv1PjB2VxuTB6jjMjUu9akeR3kMhEHJbS2QRXz/s1600/17759661_1461565790552168_6571558933371891340_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="893" data-original-width="714" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAuZKCq4a7F_VeNKJuxuv5HOM1GxZNkOPeW3llJ1teEz0XjtRBbnfd2G6ntVM4iaj_O88qJkkimYI_PYCd4ac65mQaV-q5o8oBH4SZBOQv1PjB2VxuTB6jjMjUu9akeR3kMhEHJbS2QRXz/s200/17759661_1461565790552168_6571558933371891340_n.jpg" width="159" /></a></div>
canım. geçtiğimiz yıllardan birinde, bir kavgada omuz omuz mücadele ettiğimiz sayın murat menteş, kavganın akabinde şahsıma önce telefon numarasını takdim etmiş, sonra afili filintalar’da yazıp çizmem için çağrıda bulunmuştu. kendisini hiç aramadım. afili filintalar’a intisab etme gereğini de hiç duymadım. fakat zaman zaman murat menteş hayranı hanımefendi şeklinde varoluşun koynuna atılan bazı insanlara "bende murat menteş'in numarası var ya, veriyim istersen," diye hava atıyorum. sevgiler.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-20971398451670100352016-02-27T20:33:00.000+02:002018-01-26T00:27:14.421+03:00nöbet<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjReb0Ib-u736xdwYlKS-fo3bHyM20S0V2gjHqnGEYOam4ybEpwVTZLrbrRVmSsokqa-3sYbzHcwLnIxEhyphenhyphenql2DZm7RC6A6mCcyMBlg3_56OeXr5Okpm9ud7B5Q21qIOoQMlKiEihYXOtzU/s1600/tumblr_nv58o511a31qbp281o1_1280.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="880" data-original-width="778" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjReb0Ib-u736xdwYlKS-fo3bHyM20S0V2gjHqnGEYOam4ybEpwVTZLrbrRVmSsokqa-3sYbzHcwLnIxEhyphenhyphenql2DZm7RC6A6mCcyMBlg3_56OeXr5Okpm9ud7B5Q21qIOoQMlKiEihYXOtzU/s320/tumblr_nv58o511a31qbp281o1_1280.png" width="282" /></a></div>
hayatım. iki gündür bir şey nedeniyle okula gitmiyordum. bu gün erkenden kalktım, giyindim. nöbetim vardı, koşa koşa okula gittim. fakat dediler ki sen bu gün nöbetçi değilsin. dedim ki neden? dediler ki sen dün nöbetçiydin. dedim ki fakat nasıl olur? bu gün perşembe diil mi? dediler ki yok yaw hahaha bu gün cuma erhan hocam yaa! hahaha, dediler. eve döndüm sonra. sevgiler.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-72493645340072772172016-02-26T20:32:00.000+02:002018-01-26T00:34:17.535+03:00kahve<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicgWmhihxs8b8UA4l144memVHOJIR5hRk_SFChkdaj4V7gHWijuR7sPDc2VU0XdTL7vaDyxKyiSRiZH4LjPHKWWks1Ys6Xx9adrUPPRrP1Vx5iYeFGHoExAT42VUdwwKjebb-CfAtXyyOy/s1600/tiyatku.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="849" data-original-width="856" height="634" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicgWmhihxs8b8UA4l144memVHOJIR5hRk_SFChkdaj4V7gHWijuR7sPDc2VU0XdTL7vaDyxKyiSRiZH4LjPHKWWks1Ys6Xx9adrUPPRrP1Vx5iYeFGHoExAT42VUdwwKjebb-CfAtXyyOy/s640/tiyatku.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
kalktım, bi kupanın içine biraz kaave, biraz krema ve bi kaşık şeker koydum. kitilda su kaynattım. sonra bunların hepsini bir müddet (sıkılarak) karıştırdım. kaave oldu, odama geldim, dolaştım buralarda biraz.. derken kaaveyi mutfakta tam kitılın yanında bıraktıımı farkettim. hayat ne saçma.<br />
<div>
<br /></div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-28886004049828837332015-10-30T14:41:00.004+03:002018-01-26T00:36:39.260+03:00mesai<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiEJVF1IQ0miJhiVvHWK3DURDSoEcQc0UTycFr2tGCOBWLidfNQtWB_K-tvlcDXB-gW7s085TYEmpsk3SzAWBlo80m1ve2MrKQnijWRT4y2fufbeT8BBFyQw5GkEDiqOuPfLNko8kDYki4/s1600/main_900+%252814%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="599" data-original-width="900" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiEJVF1IQ0miJhiVvHWK3DURDSoEcQc0UTycFr2tGCOBWLidfNQtWB_K-tvlcDXB-gW7s085TYEmpsk3SzAWBlo80m1ve2MrKQnijWRT4y2fufbeT8BBFyQw5GkEDiqOuPfLNko8kDYki4/s640/main_900+%252814%2529.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="p1">
<span class="s1">bi fikrim var, onu hayata geçirmek istiyorum; şimdi o fikir ne söylemeyeyim burada, zira muhtemelen gerçekleştiremeyeceim çünkü güzel fikirleri olan korkak bi insanım.</span></div>
<div class="p2">
<span class="s1"></span><br /></div>
sayın aruoba <b><a href="http://www.futuristika.org/oruc-aruoba-simdi-yazmaya-hazirsin/" target="_blank">şu harika yazısında</a></b> bu tür korkalıklara değinmektedir.<br />
<br />
<b><a href="https://www.youtube.com/watch?v=D5wJEqlediM" target="_blank">şunu</a></b> dinliyorum.<br />
<br />
"adorno’ya göre sanatta yanlılık sorunu". onur bilge kula'nın yazısı. <b><a href="http://www.edebiyathaber.net/theodor-adornoya-gore-sanatta-yanlilik-prof-dr-onur-bilge-kula/" target="_blank">I</a></b> - <b><a href="http://www.edebiyathaber.net/adorno-politik-angajman-gercekligi-karartir-ve-politik-etkiyi-azaltir-prof-dr-onur-bilge-kula/" target="_blank">II</a></b> - <b><a href="http://www.edebiyathaber.net/adorno-soruyor-edebiyat-sinizme-teslim-olmali-midir-prof-dr-onur-bilge-kula/" target="_blank">III</a></b><br />
<br />
çok önemli bir yazı: <a href="http://sendika7.org/2015/10/suriye-suclari-ve-digerleri-korkut-boratav/" target="_blank">"<b>suriye suçları ve diğerleri"</b></a> korkut boratav'ın yazısı<br />
<br />
bu aralar <b><a href="https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/kitap/yuzbasi-ve-kadinlar-taburu/639" target="_blank">şunu</a></b> okuyorum. yok, ben filmi varsa onu alayım diyorsanız o da <b><a href="http://www.birfilmizlesen.com/yuzbasi-ve-kadinlar-taburu-turkce-altyazili-izle.html" target="_blank">şurda</a></b>. (fakat biraz artı on sekiz ona göre.)<br />
<br />
<b><a href="http://t24.com.tr/yazarlar/murat-paker/1-kasim-secimine-giderken-savas-baris-ikileminde-ne-istiyoruz,13091?utm_medium=social&utm_content=sharebutton" target="_blank">"1 kasım seçimine giderken savaş-barış ikileminde ne istiyoruz?"</a></b> murat peker'in yazısı.<br />
<br />
bir açacak olmadan şişe açmanın <b><a href="http://www.artofmanliness.com/2015/09/03/9-ways-to-open-a-bottle-without-an-opener/" target="_blank">dokuz yolu</a></b>.<br />
<br />
<b><a href="http://www.birgun.net/yazarlar/meltem-gurle-249.html" target="_blank">meltem gürle</a></b>'ye göre borges'i;<br />
1. Modernistler söylenecek her şeyi söyledi derken yepyeni hikayeler anlatmayı başardığı için,<br />
2. Evrenin körcesine dolaştığımız bir kütüphane olduğunu bildiği için,<br />
3. "Düşleyenin düşünde, düşlenen uyandı" cümlesini yazabilecek tek kişi olduğu için...<br />
okumak zorundaymışız.<br />
sabit fikir'in diğer "niçin okumalıyız?"ları <b><a href="http://www.sabitfikir.com/dosyalar/nicin-okumaliyiz-sait-faik-abasiyanik" target="_blank">şurda</a></b>.<br />
<br />
45 santimlik beliyle şakınlık yaratan <b><a href="https://line.do/tr/45-santimlik-beliyle-saskinlik-yaratan-kadin/cj2/vertical" target="_blank">betty brosmer</a></b><br />
<br />
"<b><a href="http://birdirbir.org/and-olsun/" target="_blank">and olsun</a></b>" yücel göktürk'ün yazısı.<br />
<br />
"<b><a href="http://sendika7.org/2015/10/burasi-dingonun-ahiri-degil-gozde-bedeloglu-birgun/" target="_blank">burası dingo'nun ahırı değil.</a></b>" gözde bedeloğlu'nun yazısı.<br />
<br />
<b><a href="http://ayrintidergi.com.tr/diktatorluk-dongusunu-kirmak-barisi-siyasallastirmak/" target="_blank">"diktatörlük döngüsünü kırmak: barışı siyasallaştırmak"</a></b> dinçer demirkent'in yazısı<br />
<br />
sosyalist düşünce enstitüsü tarafından çekilen, marx’ın komünist manifesto kitabından uyarlanan ve arjantin’de 4 bölümlük mini-dizi halinde yayınlanan “marx geri döndü” adlı mini-diziyi türkçe altyazılı olarak <b><a href="http://komunos.org/marks-geri-dondu-bolum-1-burjuvazi-ve-proletarya.html" target="_blank">şurada</a></b> izleyebilirsiniz.<br />
<br />
herneyse. artık kalkayım madem internetin başından da bi temizlik operasyonuna girişeyim. belki sonra şu süper fikri hayata geçirmek için harekete falan da geçerim ki sanırım işte o zaman hakikaten iklim değişir ve akdeniz olur fakat sanmıyorum: başlamayınca sınırlarınla yüzleşmeyi o kadar ötelemiş oluyosun zira. ne gerek var anunokyim.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-68840589438562758752013-03-05T20:12:00.001+02:002018-01-26T00:38:17.978+03:00anne<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkezogBgk5TyQs1KP0049_wb976sAwXhF7JfIZi3IMZo5ArsOvqnzmNPUtVbIU26Sxje8YuPiHmXZoucr5TjL-Ch8ukKMaSVL4vwDImaCBZ1aCeDpKt4pUdgByaG3r2lO8Jhnp-44IZ_uv/s1600/proust.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="255" data-original-width="197" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkezogBgk5TyQs1KP0049_wb976sAwXhF7JfIZi3IMZo5ArsOvqnzmNPUtVbIU26Sxje8YuPiHmXZoucr5TjL-Ch8ukKMaSVL4vwDImaCBZ1aCeDpKt4pUdgByaG3r2lO8Jhnp-44IZ_uv/s1600/proust.jpeg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: "arial" , sans-serif; font-size: 13px;">“O zamanlar, mutluluk ve huzur içinde uyuyabilmem için, benim kendi annemin, genelde kusur diye adlandırılan, ama benim diğer yüz hatlarından ayırmadan sevdiğim, gözünün altındaki lekesiyle yüzünü bana </span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: "arial" , sans-serif; font-size: 13px;">doğru eğmesi gerekirdi; bu huzuru, ileride hiçbir sevgili veremedi bana, çünkü sevgililere daha inandığımız anda onlardan şüpheleniriz ve sevgililerin kalbine, benim, annemin kalbine bir tek öpücükle, bir art düşüncenin sakinimi olmaksızın, bana yönelmeyen bir niyetin izini taşımadan, bütünüyle sahip olduğum şekilde sahip olamayız”</span><br />
<br style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;" />
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: "arial" , sans-serif; font-size: 13px;">Marcel Proust - Swann'ların Tarafı</span></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-64613048873058476312012-12-01T12:41:00.000+02:002015-06-16T11:54:41.450+03:00kashmir<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://33.media.tumblr.com/4768f9ca364d815d1aef74d7824b82f2/tumblr_npf0apQj671qbp281o1_250.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://33.media.tumblr.com/4768f9ca364d815d1aef74d7824b82f2/tumblr_npf0apQj671qbp281o1_250.gif" height="212" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b><a href="https://www.youtube.com/watch?v=sfR_HWMzgyc" target="_blank">şunu</a></b> dinliyordum. bu gün ne yapsam diye düşündü genç adam. insan gözleri açık dinleyemiyor bu parçayı. bu bir 'parça' olarak nitelendirilebilecek bi şey midir? nerden başlasam ne yazsam? uyandım gittim kahvaltı yaptım sonra eve geldim şimdi bu aletin başındayım. biraz sonra bi şeyler okumak için yine bi yerlere gideceğim. kapı mı çaldı? pantolonlarımı makineye koymuştum. şimdi asmam gerekecek. çok saçma bi hallerdeyim.Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-71548807875472928072012-08-24T11:31:00.003+03:002015-06-06T19:57:24.281+03:00sakal<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://25.media.tumblr.com/tumblr_lb2dax2VQE1qbp281o1_500.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://25.media.tumblr.com/tumblr_lb2dax2VQE1qbp281o1_500.gif" height="205" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
milan, "ama sakalını kestirmelisin," dedi.<br />
<br />
kulaklarıma inanamadım. "ne diyosun sen?" dedim.<br />
<br />
tam da tolstoy gibi olmama ramak kalmış ve kendimi hayatımda ilk kez yakışıklı bir adam gibi hissetmeye başlamışken bunu benden nasıl isteyebiliyordu?<br />
<br />
"öyle gelme samandağ'a," diye sözlerine devam etti milan, "buralarda iyi karşılanmayabilir," dedi.<br />
<br />
o an belki de bu düğün hiç bir zaman gerçekleşmemeli diye düşündüm.<br />
<br />
"ama ben çok seviyorum sakalımı milan," dedim, "en sevdiğim organım benim o; onu oğuşturmak ve o esnada uzaklara dalıp derin düşünceler içinde kaybolmak marifetiyle kendimi sevmek, şu zavallı kimlik inşa sürecimin en önemli parçası bu günlerde," dedim.<br />
<br />
XIX. yüzyılın büyük insanlarının sakallarıyla ilişkilerini şimdi çok daha iyi anlıyordum: sakalda keramet vardı, sakalını oğuşturdukça, allaaddin'in lambası misali, bir takım hakikat cinleriyle aydınlanıyomuşsun gibi bi hisse kapılıyordun.<br />
<br />
fakat bunu bir kadına nasıl anlatabilirsin?<br />
<br />
milan kestirip attı, "hem okulların başlamasına ne kadar kaldı, zaten kestirmeyecek miydin?" dedi.<br />
<br />
ona, beni hayatımın en güzel yıllarını sakalsız geçirmek zorunda bırakan memuriyet hayatıma son vermeyi bir süredir ciddi ciddi düşünmeye başladığımı söyleyemedim.<br />
<br />
bunun yerine saldırdım.<br />
"yaw, sizin samandağ sosyetisi de ne katıymış,"dedim, "hem onların kendilerine ait protokol kuralları varsa benim de var," dedim, "lütfen ailelerimiz karşısında kişiliklerimi koruyalım bitanem," dedim.<br />
<br />
milan ürkütücü bir cevap vermeyişle karşılık verdi -ki ben de böylece birden ürktüm- ve o vakit sonu felakatlere yol açabilecek kör bir haddini bilmezlik içinde olduğumun farkına vardım.<br />
<br />
"tamam ya, madem öyle,"dedim ve telefonlarımızı kapattık.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-71967877716923447742012-08-09T21:50:00.002+03:002015-06-06T19:57:42.636+03:00düello<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYn0wu0VC5hfEnyGgJgBBonlG65MoPAJZuJALicFtuAee8o48yoVCkyJQdEQGOsFeFdPmqoDfm3swdDunOg1KB8BqWJBq_LAP0zeH178OFvYgIlGeHfGFuLrWpZjwuOhDC9A4OANagZDtU/s1600/tumblr_m5twl2mtE21qc8le9o1_1280.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="292" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYn0wu0VC5hfEnyGgJgBBonlG65MoPAJZuJALicFtuAee8o48yoVCkyJQdEQGOsFeFdPmqoDfm3swdDunOg1KB8BqWJBq_LAP0zeH178OFvYgIlGeHfGFuLrWpZjwuOhDC9A4OANagZDtU/s400/tumblr_m5twl2mtE21qc8le9o1_1280.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
biraz önce daha iyisi hiç bir zaman yazılamayacak bir hikaye okudum.<br />
<div>
<br />
<div>
davetiyemizi hazırlamam gerekiyor ama böyle durumlarda her zaman olduğu gibi bir türlü harekete geçemiyorum zira üstesinden gelemeyeceğim bi şeymiş gibi bir his ve korkak bir kaçış ile felç olmuş bir hâldeyim.<br />
<div>
<br /></div>
<div>
ama bu gün, tüm bu kitaplar ne zavallıca diye düşündüm bi an. yaşayamayışımı okuyarak mı telafi ediyordum? </div>
</div>
</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-43812471302684706132012-08-03T14:39:00.000+03:002015-06-06T19:57:57.013+03:00ulysses<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://24.media.tumblr.com/tumblr_m7ol7p3Iqh1rwekvgo1_500.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://24.media.tumblr.com/tumblr_m7ol7p3Iqh1rwekvgo1_500.gif" height="240" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: inherit;">breaking bad 'in dördüncü sezon finalini izliyordum. derken ev sallanmaya başladı.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">klima püfür püfür eserken ve ben yalnızken oldu bu.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">eğer ciddi bi şeyse milan için harika bir zamanlama olacak diye düşündüm.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">mâmafih ciddi bir durum da söz konusu olabilirdi. 'beşik gibi sallanıyorduk' zira. belki de pozisyon değiştirip (kanepedeydim, bacaklarımı sehpaya uzatmıştım, pek rahattım,) kendime daha güvenli bi yer bulmam en doğrusu olacaktı ama daha güvenli bir yer diye bi şeye inanmayan bir insanım.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">derken macera bitti.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"> ***</span><br />
<span style="font-family: inherit;">ulysses'e başladım. (bir kez daha. ama bu sefer kararlıyım.) fakat kitap bir tuğla.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">bunun üzerine bi yerlerden pdf'ini buldum ve hemen epub'a çevirdim. şimdi son derece ergonomik bi şekilde, istediğim yerde, taşıma sorunları falan da yaşamadan okuyabileceim. bu sefer hakkından gelebileceim sanırım.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">üstelik 'ulysses sözlüğü' de olacak terkimde.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">genç adam bu hususta çok ciddiymiş gibi görünüyordu.</span>Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-55811067884253225272012-07-31T20:12:00.001+03:002015-06-06T19:58:09.774+03:00puro içmeli<div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://24.media.tumblr.com/tumblr_m7oodlbpKm1qd3a8lo1_1280.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://24.media.tumblr.com/tumblr_m7oodlbpKm1qd3a8lo1_1280.jpg" height="228" width="320" /></a></div>
doktora gittim. kulağımda bir problem var. doktor bi şey yok, dedi, neden telaş ediyosun, dedi. telaş etmiyorum ama bu iş uzadı doktor, dedim, bu ağrı bitsin istiyorum artık dedim.<br />
<br />
oradan bankaya geçtik. hesabımı kapatırken bana borçlu çıkan bu bankanın aslında bana borçlu çıkmasına olanak yoktu zira asıl benim biraz borcum olmalıydı onlara ama yok, illâ bizim size borcumuz var dediler ve bana otuz yedi lira verdiler.<br />
<br />
o esnada milan, ilaçlarımı almak üzere eczaneye gitmişti. paramı aldım ve bankadan çıktım ve bankanın arkasındaki parka gittim ve orada bir bank vardı, o banka uzun uzun baktım.<br />
<br />
sonra milan geldi. bi şeyler yemek için, (bir bankaya ilk kez kazık atmış olmanın verdiği bir neşeyle,) yeniden yollara döküldük ve bi yere geldik. ben orada zahmetsiz balığı yedim. zahmetsiz, zira balığın kılçıklarını falan alıyorlar, o yüzden zahmetsizce yiyebiliyosun.<br />
<br />
milan'a dedim ki, milancım, bak, şimdi ben gideyim şuradan puro alıp içeyim.. yok eğer olmaz dersen, yarın sen gittikten sonra içerim, dedim.<br />
<br />
olmaz, dedi, sen o tek puroyu içersen tekrar başlarsın sigaraya, dedi.<br />
<br />
allahım sana ne, dedim, ben yetişkin bir adamım, dedim, ne istersem yaparım, dedim.<br />
<br />
yemeklerin arkasından birer çay içtik ve sonra hemen eve döndük. derken uyuyakalmışız.<br />
<br />
uyandık fakat.</div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-9711482721161029542012-07-28T19:12:00.002+03:002015-06-06T13:58:53.098+03:00iyi bir roman karşısında<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://25.media.tumblr.com/tumblr_m7l8bx4WJ81r84iplo1_100.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://25.media.tumblr.com/tumblr_m7l8bx4WJ81r84iplo1_100.gif" height="320" width="115" /></a></div>
bi kitap okuyorum ama bu kitap süper bi kitap ve öyle böyle değil.<br />
<br />
<div>
neden sonra kitabı sehpanın üzerine bıraktım. çayı bi diklemede içtim. milan, ancak hole yerleştirebildiğimiz iri yemek masasına kurulmuş bi şeyler yazıyordu ve klima püfür püfür esiyordu. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
buraya, (çalışma odam burası), bu kitap için geldim. süper bir kitap okuyorum demek için.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
ve tam heyecanla bunu derken milan 'erhan, gelsene bi,' dedi ve ben de bunun üzerine ona, 'bi saniye,' diye karşılık verdim. o vakit milan, 'yine bi saniye diyor ya,' diye kendi kendine mırıldanmaya başladı. (iki insanın bir çift olması bir takım sonuçlar doğuran bir kimyasal tepkimedir ve neredeyse imkânsız bir işe girişmektir.)</div>
<div>
<br /></div>
<div>
her neyse. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
kalktım, yanına gittim ve yapmamı istediği şeyi yaptım.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
yapmamı istediği şey, bloguna yazdığı <b><a href="http://netlikayari.blogspot.com/2012/07/urla.html" target="_blank">son yazıyı</a></b> okumamdı. okudum. yazıda urla'ya denize gidiş maceramız konu ediliyordu ve ben o yazıda bir ablanın sakar küçük kardeşi olarak resmediliyordum.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
sonra masama geri döndüm ve bunları yazdım ve şimdi ablacıım müsaade ederse kitabıma geri dönmek istiyorum.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
bu gün batman'e gideceiz.</div>
<div>
<br /></div>
Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-33837007822976049832012-07-22T12:08:00.001+03:002015-06-06T13:59:57.526+03:00seni umursamıyorum hayatınanlamı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://24.media.tumblr.com/tumblr_m2b66lJdLA1rtbmh0o1_250.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://24.media.tumblr.com/tumblr_m2b66lJdLA1rtbmh0o1_250.gif" /></a></div>
şimdi çok sıcak ve odamda oturuyorum. <a href="http://www.cazkolik.com/" target="_blank">şunu</a> dinleyerek. <a href="http://www.netlikayari.blogspot.com/" target="_blank">milan</a> yanımda, üzerinde şu siyah yazlık elbisesi var, ipad'de açık eczane arıyor. -ocakta kahve suyu fokurduyordu.- hmmm... milan birden, yine mi depresif şeyler yazmaya başladın, diyor, ne bu, neden milan yanımda çok mutluyum diye yazmıyosun, diyor. ensemden aşağıya doğru bir yılan gibi usul usul ilerleyen bir ter katarının da söz konusu olduğu o esnada ne yazmışım, diye karşılık veriyorum sorunun cevabını bilmeme rağmen ve işkilli şahıs, ipad'den başını kaldırmadan, seni umursamıyorum hayatınanlamı diye yazmışsın, nedir derdin senin be adam diyor. ona, sandığı gibi bi anlamda yazmadığımı o twiti, birine karşılık olarak şakacıktan yazdığımı söylüyorum. neden kimse beğenmiyor benim karikatürümü, diye soruyor bu sefer. aynı soruya her gün defalarca cevap verdiğim için bu sefer sessiz kalmayı tercih ediyorum. kalkıp kahveleri dolduruyorum. kalkıp kahveleri doldurmuştum.Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-84384533072818164222012-07-21T14:08:00.000+03:002015-06-06T14:00:08.306+03:00lojman (1996)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgje728eGn5h4A0zIAjdUD2-dCNuk-NkGcR7mkR8OrO5s55gX1uEQig7EDRs3_zPdVh1JgkqA4jr-oNDObQpyPmtIhNI_heiHg8OrO8aQkwh-ov8zonETdiD65zdeTBhaMYTeJ772r4S-cZ/s1600/hilalli.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="255" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgje728eGn5h4A0zIAjdUD2-dCNuk-NkGcR7mkR8OrO5s55gX1uEQig7EDRs3_zPdVh1JgkqA4jr-oNDObQpyPmtIhNI_heiHg8OrO8aQkwh-ov8zonETdiD65zdeTBhaMYTeJ772r4S-cZ/s400/hilalli.jpg" width="400" /></a></div>
<a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Hilalli,_Sungurlu" target="_blank">hilallı köyü</a>'nde öğretmenlik yaparken bu lojman'da kalıyordum. geçenlerde bi kitabın içinde buldum bunu, buraya koyayım dedim.<br />
<br />
ayrıca şunlar da ilginizi (kimseniz siz işte) çekebilir.<br />
-<a href="http://benhayattaykenbunlaroldu.blogspot.com/2006/03/1995-hilall-koyu-suyu-yolu-olmayan-bu.html" target="_blank">köyde</a><br />
-<a href="http://benhayattaykenbunlaroldu.blogspot.com/2006/06/1996-ylnn-4.html" target="_blank">hilallı günlüğü</a>Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-65556506918724384462012-06-17T13:09:00.000+03:002015-06-06T14:00:33.199+03:00yenilmez adam<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhadGcFA-pAzyCmipiCVB8DNDe5cueY-_rU97XsPbW9l6fuoUHyJEhll18-UAXNc4dCouI-HCAE65CDswSV70kDcCY3gjcY6QdXtt05Hw2gaTPS84yT04XYXLPLUenh4LDEva3UrdfbTlZ1/s1600/nar.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhadGcFA-pAzyCmipiCVB8DNDe5cueY-_rU97XsPbW9l6fuoUHyJEhll18-UAXNc4dCouI-HCAE65CDswSV70kDcCY3gjcY6QdXtt05Hw2gaTPS84yT04XYXLPLUenh4LDEva3UrdfbTlZ1/s320/nar.jpg" width="320" /></a>hayatımın işte tam şu noktasında bir felç durumu içinde bir şey olarak bu koltuğun üzerinde bağdaş kurmuş hâlde ekrana bakıyor ve o esnada şu yandaki listeyi dinliyordum.<br />
<br />
cinnetli bir pazar idi.<br />
<br />
dün bornova'ya indim, bir takım ödemelerde bulundum ve sonra nargile içmek maksadıyla işlerinden nefret eden bir grup garsonun hizmet verdiği bi yere gittim.<br />
<br />
neden sonra milan da geldi ve tavla oynamaya başladık. tavlada yenilmez bir insanım ama buna rağmen milan inatla devirmeye çalışıyor beni. kahvaltı ve akşam yemeği için mücadele ediyorum, beni yenilmez yapan da bu; neden anlamıyosun kadın?!<br />
<br />
(fakat bu sefer çamura yattı milan ve oyun yarım kaldı ki o esnada mars olmak üzereydi.)<br />
<br />
hmmm.<br />
<br />
çok sıcak. şimdi kalkıp bi şeyler izleyelim. ya da bi temizlik operasyonuna falan mı girişsek yaw?Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-82523930548199843032012-06-16T10:44:00.002+03:002015-06-06T14:01:17.333+03:00urla<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbF4k500jabeaN0Za-rESc9eZ6feyVwr7iMmvfyO3DXLt70slJX9H_4Oodn63gZO-badfMSkiaFskMKT1r7aHV2_OLqEEfAKKX8nvJDLAwiOdaFCORZaTpxQevSGL8SEQHjzU8rJIwFRJI/s1600/kaz.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbF4k500jabeaN0Za-rESc9eZ6feyVwr7iMmvfyO3DXLt70slJX9H_4Oodn63gZO-badfMSkiaFskMKT1r7aHV2_OLqEEfAKKX8nvJDLAwiOdaFCORZaTpxQevSGL8SEQHjzU8rJIwFRJI/s200/kaz.JPG" width="200" /></a></div>
sabah oldu da uyandım.<br />
milan uyuyor ve uyanması biraz zaman alacak. (tatil ya bu gün.) kalktım, yüzümü falan yıkadım. gölgeli bir oda buldum kendime. bi şeyler okudum gazetelerden falan. sevmediğim bi sürü insanın neler yaptığından, neler konuştuğundan haberdar oldum böylece ve bu, güne güzel bir başlamak olmadı.<br />
<br />
saat kaç? saat 10:32.<br />
<br />
dün urla'ya denize gittik. denize girip de çıkınca insan neden böyle süper hisseder kendini? (gerçi suyun üzerinde durmakta zorlanıyorum biraz ama olsun.)<br />
<br />
karşında deniz var; soğuk biran, okuyabileceğin sayfaların, dostların da. böyle durumlarda hayat enteresan bir şekilde enteresan bir şeye dönüşmektedir.<br />
<br />
dur şu müziği değiştireyim.Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-61272439678911643022012-06-14T23:36:00.003+03:002015-06-06T14:01:44.120+03:00kuzey güneybi şeyler yazıyım bu gün de dedim ve burayı açtım fakat bir süre hiç bi şey yazamadan ekrana baktım. milan okan bayülgen'ini izliyor dikkatle, içerden mırmır sesler geliyor.<br />
<br />
derken kalktım, salona gittim. milan ipad'de bi şeye bakıyordu. (twitter'dan mesaj gönderiyor olmalı okan'ına.) mutfağa gittim, dolaptan su alıp dikledim. su soğuk idi.<br />
<br />
yazın içilen buz gibi soğuk suyun yerini hiç bi şey tutmuyor.<br />
<br />
sonra buraya döndüm ve işte böylece bunları yazdım.<br />
<br />
yazacak ne var zaten? zira macera dolu bir hayatı olan bir insan diilim.<br />
<br />
mesela bütün bir gün boyunca yaptıklarım şunlar sadece ve başka şeyler diil:<br />
sabah erkenden kalktım. milan'ın semineri vardı; birlikte pastaneye gidip bi şeyler yedik ve sonra o dolmuşa bindi, ben de eve geri döndüm.<br />
<br />
dün gece yarım bıraktığım bi şeyi tamamlamak için bilgisayarın başına oturdum. biraz dolaştım internette falan. sonra bi film koydum. derken milan geldi. yorgun ve açtı ama evde yemek yoktu. biraz uzandı o. sonra yiyecek bi şeyler hazırladım, birlikte yedik.<br />
<br />
kuzey güney hastası bi insanım. (yalan mı söyleceim dostum?!) oturduk son bölümünü izledik. bi sahnede göz pınarlarımdan süzülen bir takım yaşlar söz konusu oldu ve o süzülme esnasında yakalandım milan'a... fakat izle izle bitmiyor. bi ara pazar'a gittik, bi şeyler aldık ve geri döndük ve sonra kaldığımız yerden izlemeye devam ettik.<br />
<br />
cumartesi günü bi piknik organizasyonu var. gitsek mi gitmesek mi diye düşündüm bütün gün. sevmiyorum aslında ben kalabalık piknikleri. aslında piknik şeyini sevmiyorum ben. ama değişik bi şey olabilir. hem politik bir sorumluluk gereği de belki gitmem gerekiyordur, ama bilemedim.<br />
<br />
balkona geçtik. kahvaltısına tavla oynadık milan'la. mübalaa cenk oldu. bir şeyi çok istersen o şey oluyor mutlaka. milan'ı bir kez daha yendim.<br />
<br />
hmmm...<br />
<br />
sonra işte buraya geldim.<br />
<br />
bu gün gazete yazıları vs dışında ne okudum? eco'ya devam ettim biraz. o kadar. bu günlerde pek okumaya teşne hallerde diilim maalesef.<br />
<br />
saat şimdi 23:35.<br />
<br />
uykum yok hiç.<br />
<br />
belki eco'yla devam ederim bu günkü yaşama mesaime.<br />
<br />
işte bu kadar.<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8006590305433565629.post-7368501208359116052012-06-13T15:50:00.003+03:002015-06-06T14:03:14.963+03:00yaz başladı<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://38.media.tumblr.com/6c84b93482cb4051b18bfc580eaaed2f/tumblr_n973qgWjQH1s2br4no1_250.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://38.media.tumblr.com/6c84b93482cb4051b18bfc580eaaed2f/tumblr_n973qgWjQH1s2br4no1_250.gif" height="400" width="396" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
milan içerde uyuyor. sıcak var çok. dışardan bir takım sesler geliyor. ama çok diil.<br />
<br />
bu gün napsam yaw diye düşünüyorum hâlâ ama saat 15:30, daha ne olsun lan? hmmm...<br />
<div>
<br /></div>
<div>
biraz sıkılıyorum. öte yandan okul bitti, evdeyim, ne istersem yapıyorum. daha ne olsun? sıkılmayayım. fakat bir şeyler yapmak istiyorum ben aslında. öyle mal mal geçmesin zaman. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
mesela şu dergiyi yapayım. benhayattayken şeklindeki mizah dergisini hani. klasik mizah dergisi konseptinde ama her şey tek bir kişi tarafından kotarılıyor.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
lakin böyle bi şeyi niye yapayım ki? di mi?</div>
<div>
<br /></div>
<div>
her ne ise. </div>
Unknownnoreply@blogger.com